Çene Estetiği

Çene estetiği çenenin büyütülerek ya da küçülterek yeniden şekillendirildiği bir operasyondur. Çene implantları ile bir kişinin yüz profili daha dengeli hale getirilebilmektedir. Bununla beraber çene bölgesinden kemik, doku ya da kas alınarak çenenin küçültülmesi de söz konusu olabilir.

Optimal yüz görünümünü elde edebilmek için bazı durumlarda çene estetiği ile beraber burun estetiği gibi diğer operasyonların da yapılması gerekebilmektedir. Yüzü oluşturan tüm anatomik yapıların harmoni içerisinde olması ile estetik bir görünüş elde edilmektedir. Bu görünüş için gerekli olan değişiklikler kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir.

Çene estetiği ameliyatı çene bölgesinin şeklini veya boyutunu değiştirmek amacı ile uygulanan operasyonları kapsar. Bu işlemler genellikle estetik amaçlı tercih edilir. Ancak çene işlevlerinin normal hale getirilmesi gibi bazı durumlarda da başvurulabilir. Kişinin mevcut çene yapısına göre törpüleme, implant yerleştirme, uzatma müdahaleleri, genişletme ya da daraltma gibi birçok operasyon gerçekleştirilebilir. Ortalama olarak birkaç saat süren bu işlemler genel anestezi altında uygulanır. Çene bölgesi ameliyatları genellikle kalıcı sonuçların alındığı cerrahi operasyonlar arasında yer alır. Ancak yaşlanma faktörü ya da çeşitli unsurlara bağlı olarak, çene kemiğinin doğal süreçlerdeki hareketleri gibi bazı istisnai durumlarda destekleyici ve düzeltici ek işlemlere başvurulabilir. Çene ameliyatı operasyonlarının gerçekleşeceği klinik ve doktorlar titizlikle seçilerek oluşabilecek negatif sonuçların önüne geçmek oldukça önem arz eder.

Çene ameliyatı fiyatları birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bu faktörler arasında ameliyatın yapılacağı kliniğin kalitesi, mevcut cerrahların tecrübe seviyesi, operasyonun içeriği ve kullanılan materyaller yer alabilir. Örneğin, implant desteği kullanılarak uygulanan çene müdahaleleri diğer işlemlere göre daha yüksek maliyetlere yol açabilir. Özellikle erkek adaylar tarafından popüler olarak tercih edilen köşeli çene estetiği fiyatları aynı şartlar göz önünde bulundurularak belirlenir. Ayrıca ameliyatın türüne göre sonraki süreçlerde yapılacak bakım ve özel muayene gibi özel uygulamalar da maliyete yansıyabilecek faktörler arasında bulunur. Erkek çene estetiği fiyatları farklı prosedürlere göre artış veya düşüş göstermez. Sağlıklı sonuçlar için iyi bir araştırma ile klinik referansları dikkate alınarak hareket edilmesi gerekir. Bu tarz cerrahi operasyonlarda düşük çene estetiği fiyatları gözetilmemelidir. Zira bugüne kadar hayati problemlere yol açan bazı durumlar çoğu kişi tarafından bilinir.

Çene bölgesi yüzün ön plandaki bölümlerinden biri olarak göze çarpar ve genel görünümü etkileyen önemli faktörler arasında yer alır. Bu bölgenin estetik operasyonları arasında botoks, yağ enjeksiyonları ve implant destekleri gibi işlemler yer alır. Kalıcı çene estetiği gibi tercihlerin bulunduğu gibi, belirli süre zarflarında tekrarlanması gereken uygulamalar olabilir. Bu işlemler çenenin boyutunu, biçimini ve görünümünü genel yüz yapısına uygun olarak istenilen şekle getirilmesini sağlar. İşlemler arasında ameliyatlı müdahaleler ve ameliyat gerektirmeyen operasyonlar yer alabilir. Örneğin, çene büyütme ameliyatı cerrahi müdahale gerektirirken, botoks ve dolgu gibi işlemler ameliyatsız bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Ameliyat gerektiren işlemler:

• Çene büyütme ameliyatı
• Çene protezi
• Çene daraltma
• Çene küçültme

Ameliyat gerektirmeyen işlemler:

• Botoks enjeksiyonları
• Dermal dolgular
• Lazer tedavileri

Ayrıca gelişmiş tekniklerden biri olan PRP (Platelet Rich Plasma) terapisi, kişinin kendi kanından elde edilen trombositlerle, bölgedeki cilt yapısını sıkılaştırmak ve gençleştirmek için kullanılır ve ameliyat gerektirmeyen işlemler arasında bulunur.

Çene dolgusu, çene bölgesindeki hacim kaybını gidermek, çene hatlarını belirginleştirmek ve yüzün genel olarak daha estetik görünmesini sağlamak için tercih edilen işlemler arasında yer alır. Çene büyütme ameliyatı gibi cerrahi işlemler de hacmi artırmak için uygulanabilir. Çene bölgesindeki hacim kaybı, yaşlanma süreci, kilo kaybı veya genetik faktörler nedeniyle oluşabilir ve bu durum yüzün alt kısmının çökmüş veya sarkık görünmesine neden olabilir. Çene dolgusu, genellikle ameliyatsız bir işlem olarak uygulanır ve işlem sonrasında hastalar hemen günlük aktivitelerine geri dönebilirler. Ancak her türlü estetik operasyonun olduğu gibi bu müdahalelerin de belirli riskleri olabilir. Bu nedenle adayların bir doktorla beraber detaylı bir değerlendirme yapması tavsiye edilir.

Çene törpüleme işlemi, estetik amaçlı uygulanmasının yanı sıra bazı kişiler tarafından tedavi yöntemi olarak da tercih edilebilir. Çoğunlukla çene ucu estetiği türündeki estetik görünümü iyileştirecek müdahaleler olarak yapılır. Bu işlemler lokal anestezi altında yapılır ve kişi günlük hayatına hemen dönebilir. Kişilerin belirledikleri taleplere göre gerekli bölgelere törpüleme yöntemi uygulanarak, estetik ve daha iyi bir görünüm ortaya çıkar.

Çene ucu kaydırma gerideki çene ucunu olması gereken yere almak için yapılan bir işlemdir. Bu sayede estetik açıdan daha tatmin edici bir görünüş elde edilmektedir. Çene ucu kaydırma işlemi oldukça küçük kesiler aracılığıyla yapılmaktadır. Çenenin yeni yerine sabitlenmesi için genellikle vida kullanılmaktadır. Bu şekilde kalıcı bir görünüş elde edilmektedir. Basit bir işlemle beraber dudak, burun, alın ve çene orantılı hale getirilmektedir.

Çene estetiğinde en çok başvurulan yöntemlerden bir tanesi de çene protezleridir. Genel anestezi altında yapılan bu işlemde kesiler doğal çene çizgisine ya da ağzın içinde alt dudak ile diş etinin birleştiği yere yapılmaktadır. Buradaki doku gerdirilerek implanta yer açılmaktadır. Sentetik materyal çene içerisinde bulunan doğal dokuya benzemektedir.

Farklı boyut ve şekillerde protez üretilmektedir. Yapılan protezler her hastanın kendisine uygun şekillendirilmektedir. İşlem sonrasında ise açılan kesiler dikilerek kapatılmaktadır. Kesilerin ağız içerisine yapılması sayesinde dışardan bakıldığında görülememektedir. Çene çizgisine açılan kesiler ise bir süre sonra belirsiz hale gelmektedir.

Ortognati kelime anlamı Yunanca düz anlamına gelen “orthos” ve çene anlamına gelen “gnathos” kelimelerinden oluşmaktadır. Ortognatik cerrahi işlemlerinde amaç tüm işlevlerini yerine getiren ve düzgün görünümlü bir çene elde etmektir. Ortognatik cerrahide üst çene ve alt çenede meydana gelen bozukluklar düzeltilmektedir. Bu sayede çenelerin işlevi de geri kazandırılmaktadır.

Yapılan düzeltmeler aynı zamanda yüzün görünümünü de iyileştirmektedir. Ortodonti tedavisi ile düzeltilemeyen problemlerde ortognatik cerrahi işlemleri tercih edilmektedir. Genellikle bu operasyondan önce sonra hastaların braket takması gerekmektedir. Bu sayede cerrahi işlem sonrasında elde edilen sonuç daha da kalıcı olmaktadır.

Çene küçültme ameliyatı çenenin yüzün diğer bölümleri ile beraber daha dengeli bir görünüm oluşturmak için yapılan bir işlemdir. Çenenin olması gerekenden büyük olmasına makrojeni adı verilmektedir. Bu durum çekiciliğe olumsuz etki ederek kişilerin kendine güveninde problem yaratmaktadır.

Çene küçültme operasyonu genel anestezi ile gerçekleştirilmektedir. Bu işlemde kesi ağız içerisinden alt dudak boyunca ya da çene altından yapılmaktadır. Cilt çene kemiğinden ayrılır ve çene yapısı yeniden şekillendirilmektedir. Fazla kemik ve doku alınarak çene yeniden konumlandırılmaktadır. Daha sonra açılan kesiler ise kapatılmaktadır.

Ağız içerisine yapılan kesiler dışarıdan belli olmamaktadır. Dışarıdan yapılan kesiler ise zaman içerisinde belli belirsiz hale gelmektedir. Çene küçültme ameliyatı yüz görünümünü genel olarak daha da iyileştirmek için burun ameliyatı ile birlikte yapılabilmektedir.

Çene büyütme ameliyatları genellikle cildin altına çene protezi yerleştirilerek yapılmaktadır. Bu işlem yaklaşık olarak 1 saat sürmektedir. Küçük çeneli olan kişilerde görünüm daha da iyileştirilmektedir. Herkesin yüz yapısı ve şekli farklı olduğu için kullanılan çene protezinin de şekli farklılaşmaktadır. Çene büyütme operasyonlarında amaç çene ve boynun doğal kıvrımlarını iyileştirerek yüzün görünümünü olumlu yönde geliştirmektir.

Çene büyütme ameliyatları protez kullanılarak ya da çene ucu kaydırılarak gerçekleştirilmektedir. Protezler küçük kesiler aracılığı ile çeneye yerleştirilmektedir. Bu kesiler ağız içerisinden ya da çene altından açılmaktadır. Kapanması içinde çözünebilir dikişler kullanılmaktadır. Bu dikişler sayesinde kesiler dışarıdan yapılmış bile olsa bir süre sonra herhangi bir iz belli olmamaktadır.

Alt çene yüzü tanımlamaktadır ve çene açısını boyundan belirgin bir şekilde ayırmaktadır. Çene ve çene açısı önemli birer sınır yapısı olarak kabul edilmektedir. Mandibular açı yani çene köşesi kulağın alt kısmından başlayan ve alt çenenin sınırını oluşturan açıdır. Çıkıntılı elmacık kemikleri gibi orantılı ve belirgin bir çene köşesi de güzellik simgelerinden birisi olarak kabul edilmektedir.

Operasyonda genellikle 20’lik dişin olduğu kısımdan, ağız içerisinden kesi açılmaktadır. Protezler bu kesilerden oluşturulan doku ceplerine yerleştirilmektedir. Çok nadir olarak bu protezler titanyum vidalarla kemiğe sabitlenmektedir. Kesiler daha sonra vücut tarafından çözülen dikişler ile kapatılmaktadır.

Masseter ya da çiğneme kasları vücudun en güçlü kaslarından bir tanesidir. Yüzün yan taraflarında yer alan bu kaslar çene kemiğini alt çene kemiğine bağlamaktadır. Çene dolgusu bu kastaki sinir sinyallerini geçici olarak engellemeyi sağlamaktadır.

Çene dolgusu ile daha dengeli bir yüz şekli elde edilmektedir. Ayrıca kare şekilli bir çene oluşturmak için de çene dolgusuna başvurulmaktadır. Bunların yanı sıra diş gıcırdatmayı kontrol altına almak, çene gerginliğini, ağrısını ve kenetlenmesini azaltmak için de çene dolgusu gerçekleştirilebilmektedir.

Çene estetiğinin kalıcılığı, yapılan işlemin türüne ve uygulama şekline göre değişebilir. Bazı çene operasyonları ömür boyu kalıcı olabilirken bazıları ise geçici bir süre için sonuç verir ve belirli aralıklarla yenilenmesi gerekebilir. Örneğin, çene protezi veya implantı gibi cerrahi müdahaleler, ömür boyu kalıcı sonuçlar verir. Bu işlemler sırasında, özel bir materyal kullanılarak çenenin belirli bir bölgesine implant yerleştirilir. Bu sayede, çene boyutu ve şekli kalıcı bir şekilde değiştirilir. Ancak, çene dolgusu gibi dolgu maddesi kullanılarak yapılan işlemler, geçici bir süre için sonuç verir. Dolgu maddesi, cildin altına enjekte edilerek çene bölgesinde hacim sağlar. Çene törpüleme gibi işlemler ise vücudun doğal sürecinden kaynaklanan kemik hareketleri nedeniyle kalıcılık açısından orta seviyede olabilir. Ancak her türlü işlemde olumlu ve estetik çene ameliyatı sonuçları alınabilir.

Çene estetiği operasyonları yasal olarak 18 yaşını doldurmuş her kadın ve erkek çene estetiği işlemlerini tercih edebilir. Ancak bu kişilerin çene bölgesinde genetik etkenler gibi bazı sorunlar gözetilir. Örneğin, çene bölgesinin yeterince gelişmemesi ya da gelişim sürecinde geriye doğru çekilmesi müdahalede bulunulabilecek yapılar arasında yer alır. Bu tarz işlemler genellikle uzun çene estetiği operasyonlarını kapsar. Ayrıca çenenin fazla büyük ya da asimetrik olması da kişilerin çene estetiğine başvurmalarını gerektirebilir. Çene hattında belirgin bir eğrilik veya çıkıntı olması yaşam kalitesini etkileyebilir ve alt çene estetiği türündeki işlemlerle bu sorunlar giderilebilir. Bunun yanı sıra çene kemiğinde sonradan oluşabilecek kırılma ve yaralanma gibi durumlarda da estetik müdahalelere başvurulabilir.

Çene estetiği işlemi sırasında kullanılan tekniklere ve cerrahın deneyimine bağlı olarak iz kalma olasılığı değişebilir. Ancak, genellikle çene estetiği ameliyatı sonrasında iz kalması çok nadirdir ve çok az görülür. Çene estetiği ameliyatında, cerrah ilgili müdahaleyi genellikle çenenin içinde veya altında yer alan doğal kıvrımlardan veya kesik yerlerden gerçekleştirir. Bu teknikle beraber iz kalma olasılığı en aza indirilir. Ancak, her kişinin cilt tipi, iyileşme süreci ve ameliyat sonrası bakımı farklı olduğu için, çene estetiği ameliyatından sonra oluşabilecek izler hakkında cerrah tarafından bilgi almak önem arz eder. İlgili cerrah, iz oluşma riskini en aza indirmek için kişiye özel planlamalar uygulayabilir ve çene ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gereken durumları detaylı bir şekilde açıklayabilir.

Çene ameliyatı sonrası iyileşme süreci, işlem sırasında kullanılan tekniklere, cerrahın deneyimine ve hasta özelliklerine göre değişebilir. Ameliyat sonrası ilk birkaç gün boyunca, çene etrafındaki bölgede şişlik ve morluklar olabilir, ağrı ve rahatsızlıklar hissedilebilir. Bu nedenle bazı durumlarda sıvı gıda tüketilmesi önerilebilir. Ayrıca yüze uygulanacak soğuk kompresler rahatlatma sağlayabilir. Şişlik ve morluklar genellikle ikinci haftanın son günlerine doğru azalma sergiler ve çene ameliyatı sonrası beslenme alışkanlıklarına kontrollü bir şekilde geri dönülebilir. Ancak zarar gelebilecek fiziksel aktivitelerden uzak durulması tavsiye edilir. Bunun yanı sıra çoğunlukla altıncı hafta içinde çene ameliyatı sonrası şişlik ve morluklar tamamen kaybolabilir. Bu dönemde rutin fiziksel aktivitelere kontrollü bir şekilde devam edilebilir. Tamamen iyileşmiş bir çeneye sahip olmak kişiden kişiye değişmekle beraber ortalama birkaç ay sürebilir.

Çene estetiği öncesi sonrası dikkate alınması gereken bazı faktörler bulunur. Bunlar arasında ameliyatın nasıl gerçekleşeceği, hangi tekniklerin kullanılacağı, hangi sonuçların beklenebileceği ve iyileşme süreci hakkında detaylı bir şekilde bilgi almak oldukça önem arz eder.

• İşlem öncesi dikkat edilmesi gerekenler: Operasyondan en az iki hafta önce sigara ve alkol tüketimine ara verilmesi tavsiye edilir. Aksi takdirde iyileşme süreci daha uzun sürebilir. Bunun yanı sıra düzenli olarak kullanılan ilaçlar hakkında ilgili cerraha bilgi verilmeli ve akabinde gelen yönlendirmelere uyulmalıdır.
• İşlem sonrası dikkat edilmesi gerekenler: Çene ameliyatı iyileşme süreci boyunca muayene ve takip randevularının ihmal edilmemesi gerekir. Bu süreçte cerrahın her türlü gözlemi yapabilmesi için mevcut randevular oldukça önem arz eder.

Çene ameliyatı öncesi sonrası dikkat edilmesi gereken unsurlar genel olarak bu şekilde tanımlanabilir.

Bazı insanlar çene estetiğini çene ve yüz bölümünün görünümünü daha iyi hale getirmek ve simetrik bir görünüşe sahip olmak için tercih etmektedir. Bazı insanlar için ise çene estetiği sağlık açısından gereklidir. Çenenin doğru bir şekilde çalışmadığı durumlarda çene estetiği yapılabilmektedir.

Maloklüzyonu gidermek için tercih edilen ilk yöntemler braket, aparat kullanımı ve diş çekimidir. Ancak dişlerin çok yamuk olduğu ya da çene kemiği yapısı nedeniyle maloklüzyon meydana geldiği durumlarda çene estetiği yaptırmak gerekmektedir. Bu gibi durumlarda çene estetiği sayesinde çiğneme ve konuşma fonksiyonlarında önemli gelişmeler elde edilmektedir.

Alt çenenin uzun ya da kısa olması aynı zamanda mandibular sagittal yetmezlik olarak bilinmektedir. Bu gibi durumlarda çenenin yapısı normal olsa da geride kalmaktadır. Çene yüksekliğinin uzun ya da kısa olduğu durumlarda gonial açı azaldığı için çene normalden daha köşeli gözükmektedir. Bununla beraber alt dudak olması gereken yerden farklı yerde durmaktadır.

Çene yüksekliğinin uzun ya da kısa olması alt dudağın geride ve aşağıda yer almasına neden olmaktadır. Bazı durumlarda dudaklar istirahat durumundayken açık kalmaktadır.

Gelişime ya da travmaya bağlı olarak çene geride ya da ilerde olabilmektedir. Bu durum görünüşü olumsuz yönde etkilediği gibi aynı zamanda çiğneme, ısırma ya da konuşma problemleri gibi problemlere yol açmaktadır. Yetişkinlik çağını geçmemiş ve vücut gelişimi hala devam eden hastalarda çeşitli apareyler ile çene olması gereken pozisyona getirilebilmektedir. Ancak yetişkinlerde bu durum cerrahi müdahale ile yapılmaktadır.

Alt çenenin ile alt dişlerin önde olmasına prognatizm adı verilmektedir. Çenenin ve dişlerin geride olmasına ise retrognatizm denmektedir. Bu gibi durumlarda cerrahi müdahaleye ya da kullanılacak apareye karar vermeden önce hastanın ve rahatsızlığın durumu göz önünde bulundurulmaktadır. Probleme karar verildikten sonra tedavi yöntemlerine başvurulmaktadır.

Çenenin olması gerekenden çok büyük ya da çok küçük olduğu durumlarda uzmanlar bunu rahat bir şekilde teşhis edebilmektedir. Yemek yemede ve konuşmada zorluk ya da sürekli bir ağrı olduğunda ise detaylı bir muayene gerekebilmektedir. Dişler ve diş etleri ile beraber çene yapısı da incelenmektedir. Günümüzdeki gelişmiş görüntüleme cihazları sayesinde bu işlemler kolay bir şekilde yapılabilmektedir.

Teknolojinin ilerlemesi çenedeki estetik problemlerin detaylı ve doğru bir şekilde belirlenmesi sonucunda planlanan tedavilerin bir o kadar başarılı olmasını sağlamaktadır. Teşhis sonrasında ise hangi işlemlerin yapılacağına ve hangi yöntemlerle yapılacağına karar verilmektedir.

Çene estetiği sürecinin detaylı bir şekilde planlanması gerekmektedir. Her hasta için farklı planlamalar yapılmaktadır. Ameliyat kararından önce hastada ısırma ya da çiğnemede problem olup olmadığı kontrol edilmektedir.

Bu problemler olduğunda ise öncelikli olarak ortodonti değerlendirilmesi yapılmaktadır. Hastalara yüz analizi yapıldıktan sonra beklentiler planlanmaktadır. Ameliyat sonrasında hastanın yeni çenesinin nasıl olacağı belirlenmektedir.